Araştırmacı – Yazar Aytunç Altındal, Türkiye`nin AB sürecini, Müslüman Türklerin Anadolu`dan atılması için tezgahlandığını belirterek, Türkiye`nin masa başında satıldığını vurguladı. Altındal, `Çünkü; Türkiye, topla tüfekle işgal edilemez. Dolma kalemle işgal edilir. Türkiye`nin her zaman bir hain kontenjanı olmuştur ama bu dönem çok fazla. Türkiye, tarihinin en kritik dönemini yaşıyor. Ayağa kalkmalıyız. Bu ek protokolün Meclis`ten geçmemesi gerekiyor. Eğer geçerse, medeniyetimizi vermiş oluruz ve medeniyetsiz kalırız` dedi. Saadet Partisi Konya İl Gençlik Kolları tarafından organize edilen Milli Görüş Haftası Etkinlikleri çerçevesinde Araştırmaca-Yazar Aytunç Altındal, dünyadaki siyasi olayların perde arkasında yaşananlar hakkında konferans verdi. Fuar Kültür Merkezi`nde düzenlenen konferansa, Saadet Partisi Konya İl Başkanı Zülfikar Gazi, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi(ESAM) Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Ali Akmaz, Meram Eski Belediye Başkanı Mustafa Özkan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Saadet Partisi Konya İl Gençlik Kolları Başkanı Avukat Mustafa Derbentli`nin açılış konuşmasıyla başlayan programda ESAM Konya Şube Başkanı Ali Akmaz, ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmeler hakkında kısa bir değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Akmaz, Avrupa Birliği başlangıç çerçevesinin ilmik ilmik incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, ülkenin bağımsızlığı, sosyal ve ekonomik açıdan ülkenin darboğaza sürüklenmek istendiğini açıkladı.
Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal, Avrupa Birliği projesinin oluşturulma nedenlerini tek tek anlattı. Altındal, Batı medeniyetinin geliştirilip 21. yüzyılı çıkartabilmesi için geliştirilen bir projenin `AB projesi` olduğunu belirtti. Batı`nın kendisini geliştirmek için oluşturduğu projenin Türkiye için `medeniyet değiştirme` projesi olduğunu ifade eden Altındal, `Bu proje Türkiye`ye, medeniyet değiştirme projesi olarak sunuluyor. Batı için kendini geliştirme, Türkiye için medeniyet değiştirme projesi. Peki, medeniyette ne var? Din, dil ve kültür var. Avrupa Birliği ile yapılmak istenen Türkiye`nin medeniyetini değiştirmesidir ve bize sunulan kriterler de bunların gerçekleştirilmesini amaçlıyor` şeklinde konuştu. `Amaç, Türkiye`nin yönetici kademesine devşirmeleri getirmek`
Ek protokolü Meclis`ten geçirmek isteyen iktidar partisi milletvekillerine `o maddeleri okuyun da utanın` diye seslenen Altındal, ruhban okulunun açılması, Alevi ve Kürtlerin azınlık statüsüne koyulması, Ermeni soykırımı tasarısı gibi maddelerin kabulünden sonra Türkiye`nin yine AB`ye giremeyeceğini şu sözlerle açıkladı: `Müktesebatı sindiremezsiniz, diyorlar. Çünkü, o müktesebat Müslümanlığı bitirmek için. Amaçları, 15 yıl sürecek müzakere sonunda, ülkenin yönetimine devşirme, dönme ve masonları getirmek. Bir buçuk milyon insanı Hıristiyanlaştırıp, Türkiye`yi sömürmek. Ancak, bu kıvama geldikten sonra Türkiye`yi birliğe alabilirler. Bir buçuk milyon devşirmenin başında bulunduğu bir Müslüman ülke, onların istediği. İşte, burada Milli Görüş olayı ortaya çıkıyor. Milli Görüş, üç beş kelime ile anlatılabilecek bir şey değil, bir varoluş tarzıdır.`
`Milli Görüş gömleğini çıkaranlar, çıplak kalır`
Konuşmalarında sık sık `Milli Görüş gömleğini çıkarttık` diyen Başbakan Tayip Erdoğan`ı, `Milli Görüş gömleğini çıkaranlar ya çıplak kalır ya da gayri Milli Görüş gömleği giyer` diyerek eleştiren Altındal, `Bu kişilere sorduğunuzda; biz gerekirse müzakere masasından kalkarız, diyorlar. 17 Aralık`ta yaptığını, müzakere masasında yapamazsın. Oturdun mu, kalkıp gidemezsin. Türkiye`nin AB`ye girmesi için Vatikan ve Papalıktan izin alması gerektiğini söylüyorlar. Bunu şu an görevde bulunan Papa, 89 yılında yayınlanan bir kitabında açıklıyor. O zaman Papa değildi, şimdi Papa oldu. Başbakan Erdoğan`ın bu konudaki görüşlerini soruyorlar. Erdoğan`da `o eskidendi, şimdi değişti` diyor. Papa senin gibi değil ki, değişsin. Çünkü, Papa olduktan sonraki kitabında da, Türkiye`nin AB`ye girmesini istemiyor` değerlendirmesinde bulundu. Altındal, ayrıca Vatikan`ın Türkiye`den toprak talebi olduğunu ve bu isteklerin müzakere masasında tek tek Türkiye`nin önüne konulacağını aktardı.http://www.tumgazeteler.com/?a=1076860
Saadet Partisi Konya İl Gençlik Kolları Başkanı Avukat Mustafa Derbentli`nin açılış konuşmasıyla başlayan programda ESAM Konya Şube Başkanı Ali Akmaz, ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmeler hakkında kısa bir değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Akmaz, Avrupa Birliği başlangıç çerçevesinin ilmik ilmik incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, ülkenin bağımsızlığı, sosyal ve ekonomik açıdan ülkenin darboğaza sürüklenmek istendiğini açıkladı.
Araştırmacı-Yazar Aytunç Altındal, Avrupa Birliği projesinin oluşturulma nedenlerini tek tek anlattı. Altındal, Batı medeniyetinin geliştirilip 21. yüzyılı çıkartabilmesi için geliştirilen bir projenin `AB projesi` olduğunu belirtti. Batı`nın kendisini geliştirmek için oluşturduğu projenin Türkiye için `medeniyet değiştirme` projesi olduğunu ifade eden Altındal, `Bu proje Türkiye`ye, medeniyet değiştirme projesi olarak sunuluyor. Batı için kendini geliştirme, Türkiye için medeniyet değiştirme projesi. Peki, medeniyette ne var? Din, dil ve kültür var. Avrupa Birliği ile yapılmak istenen Türkiye`nin medeniyetini değiştirmesidir ve bize sunulan kriterler de bunların gerçekleştirilmesini amaçlıyor` şeklinde konuştu. `Amaç, Türkiye`nin yönetici kademesine devşirmeleri getirmek`
Ek protokolü Meclis`ten geçirmek isteyen iktidar partisi milletvekillerine `o maddeleri okuyun da utanın` diye seslenen Altındal, ruhban okulunun açılması, Alevi ve Kürtlerin azınlık statüsüne koyulması, Ermeni soykırımı tasarısı gibi maddelerin kabulünden sonra Türkiye`nin yine AB`ye giremeyeceğini şu sözlerle açıkladı: `Müktesebatı sindiremezsiniz, diyorlar. Çünkü, o müktesebat Müslümanlığı bitirmek için. Amaçları, 15 yıl sürecek müzakere sonunda, ülkenin yönetimine devşirme, dönme ve masonları getirmek. Bir buçuk milyon insanı Hıristiyanlaştırıp, Türkiye`yi sömürmek. Ancak, bu kıvama geldikten sonra Türkiye`yi birliğe alabilirler. Bir buçuk milyon devşirmenin başında bulunduğu bir Müslüman ülke, onların istediği. İşte, burada Milli Görüş olayı ortaya çıkıyor. Milli Görüş, üç beş kelime ile anlatılabilecek bir şey değil, bir varoluş tarzıdır.`
`Milli Görüş gömleğini çıkaranlar, çıplak kalır`
Konuşmalarında sık sık `Milli Görüş gömleğini çıkarttık` diyen Başbakan Tayip Erdoğan`ı, `Milli Görüş gömleğini çıkaranlar ya çıplak kalır ya da gayri Milli Görüş gömleği giyer` diyerek eleştiren Altındal, `Bu kişilere sorduğunuzda; biz gerekirse müzakere masasından kalkarız, diyorlar. 17 Aralık`ta yaptığını, müzakere masasında yapamazsın. Oturdun mu, kalkıp gidemezsin. Türkiye`nin AB`ye girmesi için Vatikan ve Papalıktan izin alması gerektiğini söylüyorlar. Bunu şu an görevde bulunan Papa, 89 yılında yayınlanan bir kitabında açıklıyor. O zaman Papa değildi, şimdi Papa oldu. Başbakan Erdoğan`ın bu konudaki görüşlerini soruyorlar. Erdoğan`da `o eskidendi, şimdi değişti` diyor. Papa senin gibi değil ki, değişsin. Çünkü, Papa olduktan sonraki kitabında da, Türkiye`nin AB`ye girmesini istemiyor` değerlendirmesinde bulundu. Altındal, ayrıca Vatikan`ın Türkiye`den toprak talebi olduğunu ve bu isteklerin müzakere masasında tek tek Türkiye`nin önüne konulacağını aktardı.http://www.tumgazeteler.com/?a=1076860
.