13.08.2009

"Kervansaray"


Devlet veya hayırsever kişiler tarafından kurulan bu muhkem binalarda kervan ihtiyaçları ücretsiz karşılanırdı. Bunlar, bir şehrin içinde olurlarsa, han adını alırdı.
İslâmiyetin yayılış dönemlerinde askeri maksatla ve sınır emniyetini sağlamak için kurulan ribatlar, sonraki devirlerde ticari maksatla kullanıldı ve bu binalara, kervansaray adı verildi. Türklerin Müslüman olmasından sonra, genişleyen İslam toprakları üzerinde ortaya çıkan kervansaraylar, Selçuklu'lar zamanında en gelişmiş şeklini aldı. Anadolu'da bulunan çeşitli ticaret yolları üzerinde yüze yakın kervansaray yapıldı.
Uzaktan bakılınca bir kale gibi görünen, içlerine girildiği zaman kervan kafilelerinin her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak bir teşkilata sahib olan bu binalar, Selçuklu sultanları ve yüksek devlet görevlileri tarafından büyük ticaret yolları üzerinde her menzil için, yani 30-40 kilometrelik mesafede bir yaptırılmışlardı. Müslüman doğu ve Hıristiyan batı ülkeleri arasında bir köprü vazifesini gören Anadolu toprakları üzerine, İkinci Kılıç Arslan, Birinci Gıyaseddin Keyhüsrev, Birinci İzzeddin Keykavus ve Birinci Alaeddin Keykubad gibi iktisadi ve ticari hayatın önemini bilen Selçuklu sultanları; Antalya ve Sinop gibi giriş ve çıkış limanlarıyla önemli ticaret merkezlerini birbirine bağlayan ticaret yolları üzerinde büyük kervansaraylar kurdular. Bu merkezlere yerleştirdikleri tüccarlara her türlü yardımda bulundular.
Anadolu'ya gelen yabancı tüccarlara da büyük kolaylıklar gösterdiler. Yollarda herhangi bir şekilde zarar gören, soyguna uğrayan ve malları denizde batan tüccarların zararlarını devlet hazinesinden tazmin ederek, bir nevi devlet sigortası kurduları. Antalya ve Alanya'dan (Alaiyye) başlayıp Isparta, Konya, Aksaray, Kayseri, Sivas, Erzincan ve Erzurum gibi büyük merkezlerden geçerek İran ve Türkistan'a ulaşan doğu-batı istikametindeki yol üzerinde; Konya-Akşehir istikametinden İstanbul'a ve Batı Anadolu vadilerine ulaşan yol üzerinde; Konya, Ankara, Çankırı, Kastamonu, Durağan, Sinop istikametindeki ve Sivas, Tokat, Amasya, Merzifon, Samsun hattıyla Sinop'a ulaşan güney-kuzey ve Elbistan, Malatya, Diyarbakır üzerinden Irak'a giden yollar üzerinde pek çok kervansaray yaptırdılar.
Zengin ticari malları taşıyan kervanlar için hudut civarında düşman çapulcularından, içeride göçebe ve eşkıya baskınlarından koruyacak emniyetli konak yerleri sağlamak ve yolcuların kondukları ve geceledikleri yerlerde her türlü ihtiyaçlarını temin etmek maksadıyla kurulan kervansaraylarda; yatakhane ve aşhaneler, erzak ambarları, ticari eşya depoları, yolcuların hayvanları için ahırlar, samanlıklar, yolcuların namaz kılmaları için mescidler, kütüphaneler, misafirlerin yıkanması için hamamlar, abdest almaları için şadırvanlar, tedavileri için hastahane ve eczahaneler, ayakkabılarının tamiri ve fakir yolculara yenisinin yapılması için ayakkabıcılar, hayvanları nallamak için nalbantlar, bu teşkilat ve tesisleri idare edecek, gelir ve gider hesaplarını yapacak divan (büro) ve memurları vardı.Umumiyetle Selçuklu sultanları ve devlet adamları tarafından yaptırılan bu muazzam kervansarayların hepsi vakıftı. Maddi büyüklükleri ve teşkilatları nisbetinde zengin gelir kaynaklarına da sahiptiler.Bu suretle kervansaraylara inen ve konaklayan tüccar ve her türlü yolcu, zengin fakir; Müslüman gayri müslim kim olursa olsun, orada her türlü ihtiyacını ücretsiz olarak görebilirdi.Kervansaraylarda hasta yolcular, sıhhat buluncaya kadar tedavi edilir, hayvanlarının tedavisi de baytar (veteriner) tarafından yapılır ve tedavi masrafları vakıf tarafından karşılanırdı. Fakir hastalar, öldüğü takdirde kefen masrafları da vakıf gelirlerinden ödenirdi.Büyük ve muhkem binalar olan kervansaraylarda akşam olunca kapılar sıkıca kapatılır, vazifeliler tarafından kandiller yakılırdı. Kapı kapandıktan sonra hiç kimse dışarıya çıkarılmaz, fakat dışarıdan gelenler içeriye alınırdı. Şafak atınca davullar çalınır, herkes uyandıktan sonra hancılar; Ey ümmet-i Muhammed! Malınız, canınız, elbiseleriniz ve atınız tamam mı? diye sorarlar, herkes; Tamamdır. Allahü teala hayır sahibine rahmet eylesin. diyerek kervansarayı vakf edene dua ederlerdi. Herkes gerekli yol hazırlıklarını yaptıktan sonra kapılar açılır, misafirlere; Gafil gitmeyin, herkesi arkadaş etmeyin, yürüyün, Allah asan (kolay) getire. diye dua ve nasihatte bulunduktan sonra kervanlar uğurlanırdı.
Sulh zamanında ticari maksatlar için kullanılan kervansaraylar, harb zamanında o belde ahalisinin düşman hücumundan korunmak için sığındığı veya sefer esnasında ordunun konakladığı müstahkem yer olarak da kullanılırdı. Bilhassa hudut boylarına yakın kervansaraylar, hudut kalesi vazifesini görürdü. Aksaray yakınındaki Sultan Hanı, 20.000 askerle kuşatan bir Moğol komutanına iki ay dayanacak ve alınamayacak ölçüde muhkem idi.

11.08.2009

"Conspiracy Theory"

"Nükleer Dolar!"
II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan İsrail Devleti'nde her şey, 1960 yılında John Fitzgerald Kennedy'nin Amerikan başkanı olmasından sonra değişmiştir. Kennedy, Amerika tarihinin en genç başkanıdır ve aynı zamanda başkan olmuş ilk Katolik kişidir.. Kennedy'den önce Amerika'da Katolik bir başkan hiçbir zaman olmamıştır.. John Fitzgerald Kennedy'nin babası olan Joseph Kennedy de politikacı olup aynı zamanda İngiltere büyükelçiliği yapmış olan Katolik bir büyükelçiydi.. Ne babası, ne de başkan Kennedy; Yahudilerle iyi geçinemiyorlardı.. Babası, büyükelçilik yaptığı dönemde Londra'da Yahudilerin boy hedefi haline gelmiş ve çeşitli saldıklara maruz kalmıştı.. Kennedy de Amerika'da başkan seçilmeden önce Sigmund Rotschild'in kendisine yapmış olduğu ''başkan seçildiğinde Ortadoğu'da İsrail tarafını tutan bir politika izlemesi karşılığında milyonlarca doları bulan seçim kampanyası masraflarını karşılayacaklarını" belirtmiştir..'' Ancak Kennedy, böyle bir teklifin bir daha kendisine yapılmamasını rica etmiş ve kendisini hakarete uğramış gibi hissettiğini belirttirmiştir.. Kennedy, İsrail lobisinin Amerikan devleti üzerindeki faaliyetlerinden anormal derecede rahatsız bir politikacıydı.. Kennedy'e göre lobilerin Amerika'daki faaliyetleri, Amerikan bağımsızlığına vurulmuş bir darbeydi.
KENNEDY İLE İSRAİL BAŞKANI BEN GURİON'UN NÜKLEER KAVGASI
İsrail, kurulduğu günden beri Ortadoğu'da hep süper bir güç olma hayaliyle hareket etmiştir.. Bu yüzden İsrail Devleti, Ortadoğu'da hızlı bir ''nükleer silahlanma programı'' izlemeye başlamıştır.. İsrail'in Dimona çölünde kurduğu nükleer santralinde peynir-ekmek gibi atom bombası ve nükleer başlıklı füzeler üretmesi, özellikle Başkan Kennedy'i son derecede rahatsız etmiştir.. İsrail'in nükleer füzelerinin Ankara, İstanbul, Şam, Tahran, Bağdat ve Riyad gibi şehirleri vuracak kapasitede ve menzilde olması, Kennedy yönetimini önlem almaya mecbur bırakmıştır.. Kennedy, Ben Gurion'a yazdığı sert bir uyarı mektubunda ''İsrail'in nükleer programını durdurmaması durumunda Amerikan yönetiminin yaptırım uygulamaktan kaçınmayacağını..." belirtmiştir.. Ben Gurion da, cevap olarak gönderdiği mektupta Kennedy'e ''genç adam'' diye hitap etmiş ve bazı ağır ithamlarda bulunmuştur.. Bu mektuplaşmalar, iyice çığırından çıkmış ve hakaretleşmeye dönüşmüştür.. Bu durum üzerine tepki olarak Ben Gurion, istifa etmiştir.. Ünlü Yahudi politikacı Henry Kissenger, ''İsrail'in nükleer programına son vermesi İsrail'e büyük zarar verir.'' diyerek Kennedy'i ikna etmeye çalışmış; ancak başarılı olamamıştır..
Kennedy, bununla da yetinmemiş 4 Haziran 1963'te Amerikan temsilciler meclisine danışarak çıkarttığı 11110 sayılı kanunla Amerikan dolarını basma yetkisini Rotshild ailesine ait olan Federal Reserve Bank'ın elinden alarak Amerikan Merkez Bankası'na vermiş ve ''bir ülkenin parasının denetimin şahısların elinde olmasının büyük bir sorun olduğunu'' belirterek kendi sonunu hazırlamıştır.. Federal Reserve Bank ve dolar, İsrail'in en büyük gelir kaynağıdır -tabiri caizse şah damarıdır.- Kennedy, doları basma yetkisini Federal Reserve Bank'ın elinden alarak adeta İsrail'in şah damarını kesmiştir.. Neticede İsrail için Kennedy'nin etkisiz hale getirilmesi, farz olmuştur.
Kennedy'nin seçimleri kaybetmesini beklemek, boş bir umuttu; çünkü Kennedy halktan büyük destek görüyordu. Kennedy'e seçimler kaybettirilse bile sonradan kazanması yüksek ihtimaldi.. Üstelik Kennedy'nin kardeşi de gelecek vaat eden bir politikacıydı.. Dünyada hiçbir aile, böylesine politik bir gücü elinde tutmayı başaramamıştı.. Tek bir çare gözüküyordu.. O da suikastti.. Kennedy, bir şekilde öldürülürse Amerikan yasaları gereği yerine yardımcısı getirilecekti.. Kennedy'nin yardımcısı Lyndon Johnson'du.. Johnson, tam bir İsrail taraftarıydı.. Kendi politik hırsları yüzünden İsrail'e gözünü kırpmadan yardım edebilirdi.. Üstelik Kennedy ile hiç iyi geçinemiyordu. Söylentilere göre; Kennedy, kendisini kovmaya çalışıyordu..
İsrail, Kennedy yok etmek için suikast kararı alır ve kararı Amerikan derin devleti için derin bağlantılarını kullanarak çok gizli bir biçimde uygulamaya koyar.. Kennedy'i öldürmek için en uygun ortam, seçim kampanyaları için geleceği Dallas'tır.. Dallas'ta her zamanki gibi üstü açık arabayla halkı selamlayacak olan Kennedy'i korumakla görevli CIA ajanları özel olarak ayarlanacak ve başkanın güvenliği sabote edilecekti.. Böylece suikast çetesi, Kennedy'i rahatlıkla öldürebilecekti.
Suikast çetesi için değişik rivayetler vardır.. Kimileri Kennedy'i Fransız suikast çetesinin öldürdüğünü, kimileriyse Kübalı sürgünlerin öldürdüğünü iddia eder; ancak kesin olan bir şey var ki, Kennedy'i öldürenler çok profesyonel ve acımasız keskin nişancılar (sniper)'lardan oluşan bir suikast timiydi.
Kennedy, Dallas'ı ziyaret etmeden önce, akşam, yani 21 Kasım 1963 akşamı Dallas'ta gökten boşalırcasına yağmur yağmıştır.. Ancak şehir halkı, buna rağmen başkanı en iyi şekilde karşılamak için elinden geleni yapmıştır.. 22 Kasım 1963 sabahı, Washington D.C'den Air Force One uçağıyla Dallas'a gelen başkan Kennedy ve eşi, sabah 9'da şehir merkezinde Dallas valisi Connaly ile birlikte kahvaltı ettikten sonra üstü açık bir limuzine binerek halkı selamlamaya başlamışlardır.. Tam 6 aracın olduğu kortejde en son arabada başkan Kennedy ve Vali Connaly vardır.. Önde motosikletli korumalar ve yanda CIA ajanlarının bulunduğu arabalarla Kennedy'nin arabası Kortejle birlikte Elm Caddesi'nden Houston'a doğru beklenmedik bir dönüş yapar... O sırada silah sesleri yükselmeye başlar. Polisler, telsizle anons etmeye başlar; ''Korteje ateş ediyorlar yere yatın!'' diye.. Tam 6 el silah sesi duyulur.. Birinci mermi, arabayı komple ıskalar ve alt geçitte bekleyen Edmund Harris adındaki taksi şoförünün kulağını parçalar.. İkinci mermi, Kennedy'i tam omzundan vurur.. Üçüncü mermi Kennedy'i ıskalayıp ön koltuktaki Vali Connaly'i omzundan vurur.. Dördüncü mermi, Kennedy'i boynundan vurur. Aynı mermi, başkanın vücudundan çıkıp Vali Connaly'i sırtından vurur.. Beşinci mermi, arabayı ıskalayıp dikiz aynasını kırıp dışarı çıkar.. Ve Altıncı mermi... Altıncı mermi, başkan Kennedy'i tam kafasından vurur. Başkanın kafasını parçalayan mermi, bulunamaz.
Suikastten sonra yapılan araştırmalarda Kennedy'i sözde komünistlerden vatan haini Lee Harvey Oswald'ın vurduğu iddia edilir.. Ortada altı mermi olmasına rağmen Oswald'ın tek katil olduğu görüşüne varılır.. İddialara göre Oswald, Texas Okul kitapları bürosunun altıncı katındaki pencere dibinden İtalyan yapımı Manlicher Caracano marka sniper tüfeği ile başkan Kennedy'i ve Vali Connaly'i altı kez vurarak başkanı öldürmeyi başarmıştır..
Sözde suikastçi sniper Lee Harvey Oswald'ın vurduğu başkan Kennedy, feci şekilde can vermiş ve Lee Harvey Oswald, apar topar hapsi boylamıştır.. Ortadaki deliller, birden çok keskin nişancının olduğunu göstermesine rağmen; İsrail denetimindeki Amerikan derin devleti, suçu Lee Harvey Oswald'ın üzerine atarak delilleri bir bir yok etmiştir.. Suikasti gören 57 kişi, ya bir kaza ile ya da intihar ile ölü bulunmuştur..
Lee Hervey Oswald ise suikastten iki gün sonra mahkeme çıkışında yüzlerce FBI ajanı ve polisin arasında Yahudi bir bar işletmecisi olan Jack Ruby tarafından öldürülmüştür.. Bu Amerikan milliyetçisi Yahudi, Lee Harvey Oswald'ı öldürmesinin nedenini ise ''komünistlerden Amerika'nın aldığı intikam'' olarak yorumlamıştır.
Birden çok keskin nişancı tarafından vurulan Kennedy'nin otopsisini Amerikan ordusundaki üst düzey amiral ve generaller yürütmüş ve otopsideki suikast delillerini bir bir sabote etmişlerdi.. Ailesi, Kennedy'nin kafasının kesilerek incelenmesini ve böylelikle gerçek suikastçilerin bulunmasını istediğindeyse Amerikan birimleri, konuyu şiddetle reddetmişlerdir.. Kennedy, apar topar gömülerek konu ört-bas edilmiştir..
Başkan Kennedy'nin suikast sonucu öldürülmesinden sonra başkan adayı olan kardeşi senatör Robert Kennedy de bir basın toplantısı sırasında İsrail işbirlikçisi Filistinli bir genç tarafından kurşunlanarak öldürülmüştür...
KENNEDY SUİKASTİNİN SONUÇLARI
Kennedy'nin kapattığı İsrail Dimona çölündeki nükleer santrali tekrar açılmış ve İsrail nükleer silah üretimine eskisi gibi iyice hız vermiştir..
Federal Reserve Bank'ın elinden Amerikan dolarını basma yetkisini alan başkan Kennedy'nin çıkarttığı 11110 sayılı kanun iptal edilmiş ve Amerikan dolarını basma yetkisi, tekrar Rotschild ailesine ait olan Federal Reserve Bank'a verilmiştir..
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ılımlı ve sakin bir politika izleyen Amerika, özellikle Kennedy suikastinden sonra soğuk savaş sürecini de başlatmıştır.. Amerika ile Sovyet Rusya arasındaki soğuk savaştan tüm dünya devletleri çok olumsuz yönde etkilenmiştir.. Amerika ile Sovyet Rusya arasındaki silahlanma rekabeti, adeta bir sidik yarışına dönmüştür..
Amerika, tüm dünya genelinde emperyalist faaliyetlerine hız vermiş ve Vietnam'a saldırmıştır.. Vietnam'da binlerce kişinin ölmesine ve birçok ülkenin bu savaştan dolaylı olarak zarar görmesine neden olmuştur..
Amerika'da İsrail lobisi ise iyice pervasızlaşmış ve yönetimde söz sahibi olmuştur.. Amerika, İsrail devletinin yaptığı katliamlara sesini çıkaramaz hâle gelmiş ve İsrail ile suç ortaklığı yapmaya başlamıştır.. En basitinden örnek vermek gerekirse, İsrail devletinin çok gizlice yürüttüğü ''Samuel Vanunu'yu kaçırma operasyonu''na istemeden şahit olan bir Amerikan Fırkateynindeki 23 deniz piyadesi, İsrail hücum botları tarafından açılan ateşle öldürülmüştür.. Denize düşüp kaçmaya çalışan askerler bile İsrailliler tarafından öldürülmüştür.. Olayın basına sızmasına izin verilmemiş ve Yahudilerin kontrolündeki Amerikan basını, konuyu haber bile yapmamıştır..
Amerika'nın büyük Ortadoğu projesi başlamıştır.. Büyük Ortadoğu Projesi'nin diğer adı ise Büyük İsrail Devleti projesidir.. Kennedy suikastinden sonra, Büyük İsrail Devleti Projesine hız verilmiştir.. Büyük İsrail Devleti, Tevrat'ta Tanrı Yehova'nın Yahudilere vaat ettiği topraklardan oluşmaktadır (ve Türkiye'yi de kapsar.). 11 Eylül saldırıları, Münih'teki eylemler ve daha birçok terörist eylem, aslında Büyük İsrail Devleti projesinin bir parçasından başka bir şey değildir.http://www.jfkmurdersolved.com/fireball1.htm - http://www.infowars.com/rothschilds-federal-reserve-must-be-abolished/
"Ulus saldırıya uğradı!"
http://www.wariscrime.com/wp-content/uploads/2008/10/gods_dees.jpg
http://conspiracy.top-site-list.com/
http://listverse.com/2007/08/21/top-10-conspiracy-theories/ABD hükümeti tarafından yapılan resmi açıklama:"11 Eylül 2001 günü Usame Bin Ladin'e bağlı teröristlerce kaçırılan iki yolcu uçağı, New York'daki Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelere özenle hesaplanmış noktalardan çakılmışlardır. Meydana gelen patlamalar sonucu her iki kule de çökmüştür. Üçüncü bir uçak Washington D.C.'deki Pentagon binasına çakılmıştır. Dördüncü uçak yolcularla teröristler arasında gerçekleştiği iddia edilen mücadele sonucunda 150 mil ötede Pensilvanya kırsalında düşmüştür. Olaylarda 2,974 sivil ABD vatandaşı ölmüştür. 24 kişi ise halen kayıp olarak listelenmektedir."
...Öncelikle ikiz kulelere ya da Pentagona çarpan uçakların düşürülmemesi ve her iki uçağında -uzaktan kumandayla- tam kulelerin içine girdiğinde infilak etmesi ve özellikle Güney Kulede 3 ateş topu belirmesi uçağa yüklenmiş ya da monte edilmiş bir patlayıcı yapının varlığını düşündürmektedir.
...Görüntülerden uçaklar 4 farklı açıdan incelendiğinde kapılar, pencereler görülememektedir. Bazı uzmanlar bu uçakların tanker uçak olma ihtimali üzerinde durmaktadır.
(Çarpmaların olduğu an Fox televizyonu, olayın göz tanığı muhabiri Mark'a bağlanıyor ve aralarında şu konuşma geçiyordu:
Soru: Mark, neler gördün?
Mark: Uçak kesinlikle bir yolcu uçağı değildi. Önünde bir mavi logo vardı, pencereleri yoktu.
Fransız itfaiye mensuplarıyla iki Çinli kızın çektiği görüntülerde ve pek çok çekimde uçakta pencere olmadığı görülmektedir.) http://911research.wtc7.net/wtc/evidence/videos/index.html
...En önemlisi her iki kulenin de çarpmadan 56 ve 102 dk. sonra birden çökmesidir. Üstelik 110 katlı çelik binanın çöküşü 9 sn içinde gerçekleşmiştir. Çöküş başla(tıl)dığında binanın yıkım safhasına gelmemiş katlarının pencerelerinde patlamaların olduğu net olarak görülebilmektedir.
...Kulelere çarptığı öne sürülen yolcu uçaklarının alabileceği en fazla yakıt miktarının oluşturabileceği en yüksek ısı derecesi ise 800 derecedir. Halbuki binanın çökmesi için çeliğin erimesi gerekir ve bunun için 1500 santigrad sıcaklığa ihtiyaç vardır. http://911exposed.org/WTC1.htm
...İki uçakta da çarpma olmadan bir parlaklık oluyor, bu da gösteriyor ki uçakların ikisinde de bomba yüklüydü. Uçakların yolcu listesi yayınlanmadı. http://911research.wtc7.net/planes/evidence/passengers.html Bazı görüntülere FBI tarafından yayın yasağı koyuldu. Olay yerine en yakın itfaiyecilerin ifadelerine göre çarpmaların haricinde peş peşe patlamalar duyuldu. (Kuleler üst katlarından düzenli bir şekilde çökerken, henüz sağlam olan alt kısımlarda patlamalar oluyor, bunun anlamı her kata patlayıcılar yerleştirilmiş olmasıdır.) Normal yıkım görüntüleriyle karşılaştırıldığında zaten kontrollü bir yıkım izlenimi veriyor. (Güney kuleye uçak 86. kattan çarpmıştır. Hâlbuki 50. katın altında bile çarpıştan 56 dakika sonra patlamalar meydana gelmiştir. Kuzey kuleye ise 96. kattan çarpmıştır. Bu uçak 80 dakika yanmıştır. Bu katın üzerindeki 15 katla birlikte bina 9 saniye civarında kontrollü-pasta tipi patlamayla çökmüştür.)
...Yıkılan kompleksin bedeli 1,2 Milyar dolar. 11 Eylül bahanesiyle "teröre" açılan savaşta malum firmalara verilen askeri sipariş 222 milyar dolar. Afganistan ve Irak tamamen işgal edildi, Irak'ın milyarlarca dolarlık petrolü çalındı, Asya ve Afrika kıtalarında karakol üsler kuruldu. http://visibility911.com/ford/wp-content/uploads/2009/04/3rd-infantry-saddam-911c.jpg
...11 Eylül sabahı ikiz kulelerin çöküşünden 8 saat sonra 7 nolu bina(WTC 7, Dünya Ticaret Merkezi'nin 7 numaralı binası) çevresine zarar vermeden çöküyor. http://911research.wtc7.net/wtc/evidence/photos/wtc7.html Çökme gerçekleşmeden 23 dakika önce BBC ve CNN tarafından çöktü diye haber veriliyor. http://justgetthere.us/blog/uploads/youtube-censorship.jpg Sonraki dönemlerde bu bina(nın çöküşü) hakkında medya sessiz kalıyor. http://www.wtc7.net/toc.html Binanın 13 kiracısından bazıları; Salomon Smith Barney(bankacılık), IRS Regional Council(vergilerle ilgili federal ajans), U.S. Secret Service(iç güvenlik ajansı), C.I.A.(merkezî haber alma teşkilatı), Securities & Exchange Commission(yatırımcı güvenliği ve kapital formasyon ..... ajansı)
...77 nolu Boeing 757 kalkıştan sonra kayboluyor, radarların takibinden yani ekrandan ayrıldıktan ve kaybolduktan bir saat sonra bulutların üstünden hiçbir kontrol kulesi yardımı olmadan, önce Washington'u, sonra da Pentagon'u buluyor. Bu sırada Pentagon'u korumakla görevli -radarlar- füzeler ve fighterler devreye giremiyor. Uçak, hedefi üstten değil yan duvarlarından (birinci katından) vuruyor, buna göre dev Boeing 757 Pentagon'u vurmadan önce belli bir mesafeyi çimenlerde iz bırakmadan, yere çok yakın ve paralel bir şekilde katetmiş sayılıyor. http://visibility911.com/ford/wp-content/uploads/2009/07/channel-00.jpg 47-54 metre boyutlarında imal edilen Boeing 757'nin oluşturduğu çökme 22'ye 24 metre boyutlarında oluyor. En önemlisi, resmi raporlara göre bahsedilen Boeing 757, birinci kata girmiş, 7 tane çelikle güçlendirilmiş 50 santimetre kalınlığındaki dış duvarı delmiş, sonra da dıştan üçüncü "C" halkasından çıkmıştır. Çıktığı yerdeki delik ise 2,5 metre çapındadır. http://911exposed.org/
...Yerel Saatle 10:03 de Vaşington'un 240km(150mil) kuzey batısına, Pensilvanya Shanksville kırsalında dördüncü bir uçağın düştüğü açıklanır. Olay yerinde herhangi bir uçak enkazına rastlanmaz. Resmî makamlarca uçak enkazının olduğu vurgulanmasına rağmen enkaza arama kurtarma için giden ekipler herhangi bir uçak enkazına ve ölüye raslamadıklarını o an orada bulunan gazetecilere bildirirler. Orada bulunan parçaların daha çok kamyonlarla dökülmüş metal yığınına benzediğini söylemişlerdir. http://stj911.org/evidence/flight93.html
http://911research.wtc7.net/planes/evidence/blackboxes.html
...Dünya Ticaret Merkezi kulelerine çarpan uçaktaki teröristlerden birinin pasaportu uçağın kuleye çarpmasından sonra aşağıya fırlamış ve bölgedeki bir polis tarafından bulunmuştur. Teröristlerin havaalanına gelirken kullandıkları ve havaalanı otoparkına bıraktıkları araçta uçak kullanma kılavuzu ve Kur'an-ı Kerim bulunmuştur.
...Fizik profesörü Steven Jones ve ikiz kulelerin çelik aksamı projesini yazan, onaylayan Kevin Ryan ancak alt katlara yerleştirilmiş bombalarla binanın komple yıkılabileceğini savunuyor. http://www.thelivingmoon.com/47john_lear/02files/World_Trade_001.html
...Eylül 2002'de PBS'de yayımlanan 'ABD'de yıkım endüstrisi' belgeselinde bir binanın ayakları dibine nasıl yıkılabileceği anlatılır. Bu tarz bir yıkımın, ancak bombalarla veya bina hemen yıkılmak isteniyorsa veya aksiyon filmlerinde olabileceği ifade edilir. Madrid'te bombalanan bina ancak 20 saat sonra yıkılabilmiş ve ayakları dibine çökmemiştir...
http://www.netpano.com/newsdetail.asp?NewsID=831
http://en.wikipedia.org/wiki/September_11_attacks
http://illuminatimatrix.wordpress.com/82/
http://911review.com/myth/imgs/fbi_hijackers.jpg
http://www.wnd.com/images2/radicalposter2003.jpg
http://en.wikipedia.org/wiki/World_Trade_Center
http://tr.wikipedia.org/wiki/11_Eyl%C3%BCl_2001_Sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1
http://www.apfn.org/apfn/okc_coverup.htm"Dünyayı Yönetenler!"
http://www.delawareonline.com/blogs/uploaded_images/Bush_Corm-756361.JPG http://www.cbc.ca/thehour/blog/images/bush_iraq_02.jpg - http://www.power-dir.blogspot.com/
Meşhur İngiliz politikacı, Rothschild'in yakın adamı, Yahudi asıllı Benjamin Disraeli bir yakınına:"Görüyorsunuz ya, bütün dünya sahnede görünmeyen perde arkasındaki güçler tarafından yönetilmektedir." şeklinde yazmaktadır.
...27-1-1965 tarihli UPI haberine göre, Latin Kilisesi Cizvit Tarikatı başpapazı Peder Pedro Arrupe, kilise kurultayında şunları açıklamıştı:"Masonluk denen tanrısız teşkilatlar eliyle, dünya hâkimiyetini amaçlayan Siyonistler çok ince dokunmuş bir strateji takip ederek; Finans kurumlarından kitle iletişim araçlarına, uluslararası kuruluşlardan din adamlarına, maalesef neredeyse tam bir hâkimiyet oluşturmuşlardır." http://www.zoa.org/ http://www.masonluk.net/ http://www.masonlar.org/
"Komünizm de, kapitalizm gibi bu şeytani komplonun bir koludur ve Moskova-Pekin çıkışlı değil, merkezi Paris, Londra ve Newyork'ta bulunan malum ve melun güçlerin bir uzantısıdır."
...İngiliz Başbakanı Churchill şu itirafta bulunmaktadır: "Dünyada çok kapsamlı bir olayın yaşandığını ve çok ince hesaplı bir planın yapıldığını ve bizlerinde bu senaryoda sadece sadık bir uşak olarak hizmet edeceğimizi göremeyen kör ve ahmaktır." http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=104127 http://www.milligazete.com.tr/haber/o-odulu-geri-ver-110079.htm http://normanliss.com/images/Turkey_3.jpg http://www.ajcongress.org/
...İsrail'in ilk başbakanı David Ben Gurion 6 Şubat 1962 tarihli Look Magazin'deki demecinde: "Bütün dünya, merkezi Kudüs olacak yeni bir Birleşmiş Milletlerin, Federatif bir üyesi haline gelecek, bütün ordular fesh edilecek ve böylece Yeni Dünya Düzeni gerçekleşecektir." demiştir.
http://www.mailstar.net/bengur62.jpg...Yine meşhur Siyonistlerden H. Mendlovit:"Bir Dünya Hükümeti kurulacağı kesindir. Sorun bunun ne şekilde gerçekleşeceğidir. Savaşla mı yoksa dünya ülkelerinin gönüllü katılımıyla mı?"
tehdidini savurabilmiştir. http://www.harunyahya.org/kitap/YMD/YMD6.html
...Yıl 1982, İsrail Irak'ı parçalama planları yapıyor: Enformasyon Dairesi'nin İbranice yayın organı Kivunim'de http://www.kivunim.org.il/ yazdığı "1980'lerde İsrail İçin Strateji" başlıklı raporu tüm Ortadoğu'yu İsrail'in hayat sahası haline getirmeyi amaçlıyordu. İsrail Dışişleri Bakanlığı çalışanlarından Oded Yinon tarafından hazırlanan raporda "Irak'ın parçalanması" senaryosu şu şekilde anlatılır: http://www.harunyahya.net/V2/Lang/tr/Pg/WorkDetail/Number/1053
...KA, 1000 yıldan beri varlığını sürdürmektedir, bugün de faaldir ve her zamankinden daha güçlü olduğu söylenebilir. KA’nın en güçlü aileleri şu ülkelere dağılmış vaziyettedir: İtalya, Almanya, İsviçre, Avusturya, İngiltere, Hollanda, Yunanistan, Danimarka
...Siyonist Yahudi sermayesinin sömürüp sağdığı ve ordularına kadar hizmetinde kullandığı ABD'nin Rockefeller gibi 10 Yahudi ailesine olan devlet borcu 10 trilyon doları aşmıştır. Bunun sadece yıllık faizi 1 trilyon dolardır. Bütün bu paralar Gizli Dünya Devleti'nin bütçesini oluşturmaktadır. Yani Siyonizm'in yıkılmasından en karlı çıkacak ülke -aslında- Amerika'dır. http://farm1.static.flickr.com/56/143182850_09c2079e0f.jpg?v=0
...1980’li yıllarda dünyaca tanınmış Yahudi asıllı Rotschild ailesinden Dorothy “Yüksek mahkeme binasını yaptırarak hükümete hediye etme” teklifinde bulunur. Zamanın Başbakanı Şimon Peres bu isteği kabul eder. Binanın yapımı 1992 yılında tamamlanır. Modern bir tasarım içinde Yahudi tarihinden simgelerin yer aldığı binada ince bir ayrıntı vardır: Binanın orta yerinde piramit şekli yükselir. Piramit’in tepesinde de dünyayı gören göz simgesi vardır.http://www.arastiralim.com/tag/masonluk ( http://bibleprobe.com/freemasonry.htm )
http://www.acikistihbarat.com/resimler/haber/israil-anayasa-mahkemesi-maket-rothschild-ailesi.jpg
http://www.bibliotecapleyades.net/imagenes_sociopol/rothschild08_01.jpg (http://www.texemarrs.com/042009/sun_at_midnight.htm)
...(*)Her yıl yeşil bir kâğıt parçası olan ve karşılıksız basılan dolarla, bütün dünyanın sırtından 1 trilyon dolar... (*)Tahvil dedikleri sarı kâğıtlarla 1 trilyon dolar... (*)Rezerv denen beyaz kâğıtlarla 1 trilyon dolar... (*)Kendilerinin çıkardığı ekonomik krizler ve borsa dalgalanmalarıyla da yine 1 trilyon dolar olmak üzere 4 trilyon dolardan fazla -havadan- para kazanmakta ve bütün bu korkunç sermaye İsrail'in dünya hâkimiyeti için harcanmaktadır. 1967 Ağustosunda Kuzey Amerika Gazeteciler Birliği'nin yayımladığı bir makaleye göre Siyonist Rockefeller'in efsanevi sermayelerine rağmen devlete ödediği vergi sadece "685" dolardır.
...IMF ve Dünya Bankası yoluyla bütün ülkeleri borç batağına sokup kendilerine mahkûm ve mecbur hale getiren, "Şeytanın, ilahi laboratuardan çaldığı nükleer sırları, halifesi hahamlara ve Yahudi ilim adamlarına öğretmesiyle" geliştirdikleri atom bombaları ve nükleer silahlarla korkunç bir güç kazanan bu Siyonist canavarlar...
http://www.iddialar.net/content/dunyanin-derin-devleti-nedir
http://cezmiyurtsever.com/index.php?option=com_content&task=view&id=371&Itemid=4
http://www.declarepeace.org.uk/captain/murder_inc/site/dna.html
http://www.newswithviews.com/Hayes/gianni25.htm
http://www.cuttingedge.org/news/n1753.cfm
http://www.savethemales.ca/001967.html
http://www.harunyahya.org/kitap/siyonizm_felsefesi/siyonizmf.html
http://www.ilahi.org/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=10764
http://www.israhaber.com/seyh-dari-siyonistler-irak-in-butun-sehirlerinde-679-haberi.html
http://irananaliz.wordpress.com/2009/01/29/hazali-mahmut-ahmedinecat-yahudi-kokenli/
http://www.kabbalah.info/turkishkab/Sunumlar/dusseldorf.htm
http://radioislam.org/islam/english/toread/kivunim.htm
http://5temmuz2009.blogspot.com/2009/07/aydnlanma.html
http://www.apfn.org/apfn/billions.htm
http://www.konformist.com/911/mystery-america.htm
http://www.bibliotecapleyades.net/sociopolitica/sociopol_garter02.htm
http://www.bibliotecapleyades.net/esp_sociopol_committee300.htm
http://mucahidunitedstates.spaces.live.com/blog/
http://montalk.net/conspiracy/142/haarp-earthquakes-and-hurricanes
http://www.real-debt-elimination.com/real_freedom/The_World_Order/the_rothschilds-2.htm
http://www.havelshouseofhistory.com/Israel-Turkey%20Tac.jpg
http://en.wikipedia.org/wiki/Jewish_conspiracy
http://en.wikipedia.org/wiki/Zionist_Organization_of_America
http://en.wikipedia.org/wiki/Deep_state
http://www.cherada.com/articulos/illuminatirothschild-symbols-the-devils-footprints-in-jerusalem
http://www.neaiga.org/secret_societies_pictures.htm
http://www.rense.com/general86/zelephant.htm
http://www.relfe.com/plus_5_.html
http://www.hermetics.org/links/orders_links.html - http://www.theuniversalseduction.com/
http://themurkynews.blogspot.com/2008/06/introduction-connecting-current-events.html
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/90/John_Paul_II_George_W._Bush_Medal_of_Freedom_2004.jpg
http://www.shafe.co.uk/crystal/images/lshafe/Bernini_The_Throne_of_Saint_Peter_1657-66.jpg
"Dünya'nın ekseni değişti!"
http://www.zimbio.com/Yuri+Gagarin/articles/18/Top+10+Space+Conspiracy+Theories
http://www.ucandaire.org/yazi/top-10-uzay-komplo-teorisi
(Eksen Eğimi son zamanlarda ilave 26 derece arttı: Bu yazıyı reddetmeden önce bilgiye, resimlere ve verilere bakın. Doğruluğu kolaylıkla araştırılabilir. Kaynakların linkleri de veriliyor. Burada gösterilen bilgiler NASA, USGS, NOAA, NWS, SOHO'ya aittir.)
Normal eğim 23,5 derece; Dünya'nın dönme ekseni yörünge düzlemine göre 23,5 derece eğiktir.
Yeni eğim 49,5 derece.
...2007'de küresel çapta garip hava durumu; tüm dünyada hemen her ülkede seller, buz fırtınaları, şiddetli tipiler ve rekor kar yağışı, Dünya çapında rekor ısı dalgaları ve rekor soğuk dalgaları, Güneşin yükselişi ve batışının 21 Haziran 2007'de Dallas'ın kuzeyinde 26 derece enleminde oluşu(http://www.uwgb.edu/dutchs/PSEUDOSC/49Degrees.HTM), Aralık 2006'da tüm GPS uydu sistemi kaybı(bu olay nisan 2007 ye dek açıklanmadı), Dünya'nın kutuplarında İyon fıskiyeleri ve solar rüzgarlar.
...Güneşin ufkun arkasında, yükseldiği ve battığı noktadaki şimdiki pozisyonuna dayanarak, aslı 23.5 derece olan, eksen eğimini gösteren şimdiki açı, (yaklaşık) 49.5 derece eğim açısına yükseldi. Eğimdeki bu değişim Yengeç Dönencesinin yer değiştirmesi ile sonuçlandı, bu da küresel iklim modellerinde karışıklığın başlamasına neden oldu.
...Eksen tek bir seferde kaymadı. Son 20 yılda yavaş bir değişim oldu, ama en önemli iki eksen kayması 4 Aralık ve 6 Aralık 2006'da gerçekleşti. Genel yanlış algılamaya rağmen, bunun gibi bir olay felaketsel ani bir değişim yerine sessizce gerçekleşebilir. 2000 millik bir kayma hissedilmezdi. Dünya günde yaklaşık 25,000 mil döner. Saatte yaklaşık 1038 mil. Eksendeki 2000 mil değişimi hissedemezsiniz.
...Buzullar erimeye devam ederken, gezegenimizin ekseni kaymaya devam edecek. Her iki kutup bölgesi bir zamanlar ekvatorun bulunduğu yerde olacak.
...Seller ve enerji gereksinimleri ile başa çıkmak için dünya liderlerinin her köşede projeleri var.
...Özgürlükler kısıtlanıyor. Temel olarak savaş yasası durumu altındayız, ama asıl problem kitle için pek açık değil. Gizlenen gerçek duyulmaya-anlaşılmaya başlayınca... O zaman kontrol etmek ve baskı altına almak için sokaklara birlikler göndermeye başlayacaklar. Ondan önce, nüfusu azaltmak için bize kötü ilaçlar, kirlenmiş gıdalar verecekler, kötü tıbbi bakım sunacaklar.
...Tüm yerel hükümetleri kontrol altında tutacak(lar). http://www.8sutun.com/haber?id=48750 Onların amacı insanlara yardım etmek değil, nüfusu azaltmak. http://www.8sutun.com/haber?id=48799 Hava şartları çok kötü olduğunda, hükümetin seçilmiş olanları yerleştireceği büyük yer altı tünelleri ve yapıları var. Binlerce millik tünel ve yapılar...
http://www.kuresel-isinma.org/component/option,com_smf/Itemid,29/topic,358.0/
http://tr.wikipedia.org/wiki/Majino_Hatt%C4%B1 
http://cografya1224.blogcu.com/dunya-nin-eksen-egikligi-ve-sonuclari_7228451.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Pole_shift_hypothesis
http://arsiv.sabah.com.tr/ozel/nostradamusun912/dosya_912.html
http://www.yaklasansaat.com/dunyamiz/manyetik_kalkan/manyetik4.asp

10.08.2009

"Kaptan-ı Derya"



Kaptan-ı Derya, Osmanlı İmparatorluğu'nda donanma komutanlarına verilen addı.
16. yüzyıl'ın ortalarına kadar "Beylerbeyi" rütbesi, o tarihlerden sonra vezir kaptan-ı deryaların (kaptanpaşa da denir) önemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun deniz aşırı topraklarının genişlemesiyle ve Akdeniz kıyılarındaki fetihler çoğaldıkça arttı.
Divan-ı Hümayun'a üye olarak katılır, Osmanlı İmparatorluğu'nun "deniz eyaletleri" diye adlandırılan eyaletlerini (Cezayir, Tunus, Trablusgarp, Akdeniz adaları) doğrudan ya da denizci paşalar aracılığıyla denetimleri altında tutarlardı. Başlangıçta Gelibolu'da daha sonraları İstanbul'da Kasımpaşa'da oturan ve semt ile tersanenin güvenliğindende sorumlu olan kaptan-ı deryaların ünvanı Tanzimat döneminde kaldırıldı.

http://www.turkkorsanlari.com/
http://www.dzkk.tsk.tr/
http://www.turkishnavy.net/

Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa'nın Sancağı: 
Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’nde bulunan mübarek sancağının en üstünde "Saff Suresi 13. ayet-i kerimesi" bulunmaktadır. Ortasında bulunan kılıç ise Zülfikar'dır. Zülfikar, Resulullah (S.A.V)'in damadı ve evliyaların pîri olan Hz. Ali'nin çatal şeklindeki meşhur kılıcının adıdır. Hayreddin Paşa'nın sancağında, Zülfikar'ın yanındaki "beyaz el" ise "Pençe-i Âl-i Aba"yı yani Resulullah (S.A.V.), kızı Hz. Fatma (r.a.), damadı Hz. Ali (r.a.) ile torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere 5 kişiyi temsil eder. Sancağın dört köşesinde, 4 Büyük Halifenin ; Hz. Ebubekir, Hz. Osman, Hz. Ömer ve Hz. Ali'nin(radiallahu anhum ecmain) mübarek isimleri bulunmaktadır.
Sancağın alt ortasındaki iç içe iki üçgenden oluşan yıldız şeklindeki Hz. Süleyman (A.S.)'ın mührü ise geçmişte müslümanlar tarafından yaygın olarak kullanılan ve "Mühr-ü Süleyman" olarak bilinen Rahmani bir simgedir. İstanbul'daki yüzlerce yıllık tarihe sahip pek çok caminin tavan, duvar ve cam süslemelerinde de "Mühr-ü Süleyman" deseni bulunmaktadır. Mühr-ü Süleyman, İslam tezyini sanatlarının metal, ahşap, mimari, dokuma gibi pek çok dalında da nakış amaçlı kullanılmıştır. Taş, ağaç, cam, kağıt vb. satıhlarda merkezî motif niyetine kullanılmıştır. Tekke vb. mekanların kubbe veya tavan nakışlarında yahut medhal sövelerinde "Mühr-ü Süleyman" desenleri bulunur. Anadolu Selçukluları, Artukoğulları ve İlhanlılar'ın eserlerinde bilhassa kubbelerin kilit taşlarında sık rastlanır. Osmanlılar'da ise başta hamam kubbe delikleri olmak üzere mezar taşları, cami tezyinatları, padişah gömlekleri, sancaklar, anıtlar ve kemer kilit taşlarıyla çini, seramik gibi mimariyi ilgilendiren hususlarda, mutfak eşyalarında, çeşmelerde, sebillerde, giyim eşyaları ve takılarda kullanılmıştır. Nitekim Barbaros Hayreddin Paşa’nın, "rüzgara hükmedebilmek maksadıyla" sancağına Mühr-ü Süleyman motifi nakşettirmesi de bu geleneğin bir neticesidir.
Hz. Süleyman Kuran-ı Kerim'de övülerek bahsedilen ve Allah tarafından kendisine muhteşem bir medeniyet bahşedilmiş "Hükümdar" bir peygamberdir. Allah da rüzgarı, şeytanları, cinleri ve hayvanları onun emrine vermişti. Kur'an'da belirtildiği üzere "Rüzgâr" onun emriyle dilediği yere eserdi. İşte her denizci gibi kaderi denizde esen rüzgarlarla doğrudan bağlantısı bulunan Barbaros Hayreddin Paşa da dünyanın en büyük deniz savaşı olan Preveze'de ters esen rüzgara karşı Allah'a yalvarışını hatıralarında şöyle dile getiriyor: "Muharebe başlarken güney rüzgarı çok sert esiyor, kadırgalarımıza muhalif geliyordu. Kur’an-ı Kerim’den ayet-i kerimeler yazılı varakları derya yüzüne serptirip Cenab-ı Hakk’ın ben aciz kulundan bugüne kadar esirgemediği lütuf, merhamet ve inayetini niyaz ettim. Duam kabul buyuruldu. Rüzgar önce hafifledi, sonra cihet değiştirdi."İslam, Türk ve Barbaros düşmanı amiral Jurien de la Graviere iftira ve haçlı bağnazlığıyla dolu olan "Doria ve Barbaros" adlı kitabında bu olayı mertçe şöyle itiraf ediyor: "Gözlerini göğe kaldırıp, kızıl sakalları arasında kimsenin bilemeyeceği bazı sözler mırıldandıktan sonra Hayreddin sonunda tevekkül etmişti. Kaptan Paşa'nın dindarlığı cesaretine eşitti. Hayreddin asla bir savaşa oruç tutmadan ve namaz kılmadan girmemiştir. İki uzun şerit flamalara yazılmış Kuran'dan ayetler amiral gemisinin iki yanına asılmıştı ve muhteşem olan da rüzgarın aniden durmasıydı. Allah'ın ve Peygamber'in istediği buydu herhalde!"
Türk-İslam tarihinde sıkça kullanılan bu "altı köşeli yıldız" deseni zaman içinde "Seal of David" adıyla Yahudi ve Masonlar tarafından da kullanılmaya başlandı. Yahudiler sonraki dönemlerde bu şekli kutsal kabul edip sancak, flama ve muskalara işleyerek büyücülük tılsımı yaptılar. Bu şeklin Yahudiler tarafından bir sembol olarak sıklıkla kullanılmaya başlanmasıyla birlikte müslümanlar tarafından kullanımı da o oranda azalmış ve günümüzde ise hemen hemen terkedilmiştir.