31.07.2009

"Müzikle tedavi - Müzikle hastalık"

RAST MAKAMI Gece yarısı ve seher zamanları etkilidir. Soğuk organlar olan kemik, beyin ve yağlara etkilidir. Fazla uyumayı engeller. Düşük nabzın yükselmesine yardımcı olur. Özellikle çocuk bünyesinde nem hakim olduğu için; bu nedenle oluşan dengesizlikleri düzeltir. Akıl hastalıklarına iyidir.Tedavi değeri yüksek olan dört esas makamdan birisidir. Sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. Felç illetine devadır. Başa ve göze etkilidir. Kaslara tesiri vardır. Spazmı çözücü özelliği nedeniyle spastik ve otistik hastaların tedavisinde yararlıdır. Özellikle iyi geldiği burç koç burcu.
IRAK MAKAMI Kuşluk ve ikindi vakti etkilidir. Menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına faydalıdır. Omuz, kol, sol kol ve ellere etkilidir. Başın üst tarafına etkisi belirtilmektedir. Lezzet verir, düşünme ve kavrama konusunda etkilidir. Korku gidericidir. Saldırganlığı önleyici ve nevrotik hastaları tedavi edici etkisi vardır. Tarih olarak en az 7 asırlıktır. Spiritüel tesiri görülür. Irak-ı Acem'den gelmektedir. Özellikle iyi geldiği burç boğa burcu.
ISFAHAN MAKAMI İkindi ile yatsı arası etkilidir.Soğuk tabiatlı olduğu gibi, ateşli hastalıklardan vücudu koruyucu özelliği vardır. Ense, boyun, omuzlar ve sol dirsek için etkilidir. Güven hissi, uyum sağlama, hareket yeteneği, zihin açıklığı, gönül yenileme, düzgünlük verme, zekayı açma ve hatıraları tazeleme özelliği vardır. En az yedi asırlık bir makamdır. Özellikle iyi geldiği burç ikizler burcu.
ZİREFKEND MAKAMI Uyku vakti etkilidir. Sırt, mafsal ağrılarına faydalıdır. Beyinle ilgili ağız çarpılmasına, kalp, ciğer, göğüs, kalça ve sağ omuza etkilidir. Neşeyi arttırır, derin duygu hissi verir. Farsça " döşek ( yatak)" demektir. XIII. asırdan önceye aittir. Özellikle iyi geldiği burç yengeç burcu.
BÜZÜRK MAKAMI Fecirden kuşluk vaktine kadar etkili olmaktadır. Zihni temizler, vesvese ve korkuyu def eder. Fikre yön verir. Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli hastalıklara yararlıdır. Güç kazandırır. Boyun, boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür (basen) için etkilidir. Yedi-sekiz asırlık bir makamdır. Özellikle iyi geldiği burç aslan burcu.

ZENGÜLE MAKAMI
Günbatımından sonra etkilidir. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile ilgisi bulunur. Kalp hastalıklarına, menenjit ve beyin hastalıklarına etkilidir. Beyin hastalıkları ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok eder. XIII. asırdan önce Hicaz makamından ayrılarak oluşmuştur. Hayal ve sırlar telkin eder, uyku verir masal duygusu verir. Özellikle iyi geldiği burç başak burcu.
REHAVİ MAKAMI
Seher zamanı ve ikindiyle yatsı arası etkilidir. Doğuma yardımcı olur. Göğüs, mide ve yan böğür (basen) için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma duygusu verir. İbn-i Sina ve Evliya Çelebi'de bahsi çok geçer. Sonraları Rast makamı, Rehavi makamının yerini almıştır. Diğer adı Ruhavi'dir. Özellikle iyi geldiği burç terazi burcu.
HÜSEYNİ MAKAMI
Sabah ve gün ağarırken etkilidir. Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği vardır. Karaciğer, kalp ve ruhların iltihabını söndürür ve yok eder. Mide hararetini giderici özelliği vardır. Sol omuza etkilidir. Sıtma hastalığına iyidir. Barış duygusu verir. İç organlara etkilidir. Tabiat ile birleştirir. İçindeki, gizli pentatonik yapı sebebiyle, kendine güven ve kararlılık duygusu verir; bundan dolayı otistik ve spastik hastalara faydalıdır. En eski makamlardan biridir. En az altı asırlıktır.Kalp, karaciğer ve mide için faydalıdır. Özellikle iyi geldiği burç akrep burcu.
HİCAZ MAKAMI
Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi fazladır. Kuru- soğuk nedenli hastalıklar için faydalıdır. Kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi vardır. Üro-genital sisteme ve böbreklere etki gücü fazladır. Alçakgönüllülük duygusu verir. Düşük nabız atımını yükseltir ve göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır. Adını Arabistan'daki Hicaz bölgesinden almıştır. Özellikle iyi geldiği burç yay burcu.
NİHAVEND MAKAMI
Öğleden sonra etkisi fazladır. Kan dolaşımı, karın bölgesi, kalça, uyluk ve bacak bölgelerine etkilidir. Kulunç, bel ağrısı ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili olduğu konusunda önemli bilgiler vardır. En eski makamlardandır. Ebu-selik kelimesinden geldiği söylenmektedir (Güzel yazma ve söyleme yeteneği). Özellikle iyi geldiği burç oğlak burcu.
NEVA MAKAMI
Gece ve kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda etkisi fazladır. Göğsün sağ tarafına, böbreklere, omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır. Üzüntüyü giderir ve lezzet verir. Gönül okşayan makam adıyla bilinir. Kötü fikirleri kovduğu, cesaret ve yiğitlik verdiği, gönül sevinci oluşturduğu ileri sürülür. Kuvvet ve kahramanlık duyguları meydana getirir. Akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. En eski makamlardandır. Buluğ çağındaki kız çocuklarının kadın hastalıklarına tedavi etkisi vardır. "Ses, seda, makam ve ahenk" demektir. Özellikle iyi geldiği burç kova burcu. UŞŞAK MAKAMI
Fecirden kuşluk vaktine kadar ve günbatımında etkisi fazladır. Kalp, ayak rahatsızlıkları, nikriz (damla) ağrılarına faydalıdır. Gülme, sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir. Çocukların bütün organlarını etkileyen kuru ve sıcak yellerde ve büyük erkeklerde görülen ayak ağrılarına faydalıdır. Derin aşk ve mistik duyguların ifade vasıtasıdır. En eski makamlardandır. Uyku ve istirahat için faydalıdır, gevşeme hissi verir. Özellikle iyi geldiği burç balık burcu.
Makamların Tedavide Kullanımı: http://www.neyuretim.com/mevlana-sufi.asp?id=220
.
.
.
Arabesk değil! Yahudesk!
Arabesk(Yahudesk) konusu hakkında bir kaç parça kelam edelim. Bu müzik Türü özellikle Mısır'da popüler olmuştur. 1. dünya savaşından sonra büyük değişime uğrayan ortadoğu ve aynı kültüre mensup diğer arap ülkeleri'nde Yahudi kökenli müzisyenlerin kendi kültürleri ile klasik arap ezgilerini birleştirip ortaya çıkardıkları bir akımdır arabesk. Bu akımın en önemli isimleri Farid El Atrache ve Abdel Halem Hafez gibi isimlerdir. Her ikisi de yahûdidir. Yaptıkları müziğin kökleri de kendi kültürlerinden alır gücünü. Bu sanatçılar sayısız bestelere imza atmışlar, hala anılan birer efsane olmuşlardır.
Bu şarkıcıların bir çok şarkısı da, başta Orhan Gencebay olmak üzere, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Gökhan Güney, Ajda Pekkan, Murat Başaran, Tarkan gibi isimler tarafından türkçeye uyarlanmış ve Arabesk adı altında acı satmıştır ülkemiz gençlerine. Yani aslında bu müziğe "Yahudesk" denmesi çok yerindedir. Şahsi kanaatimce arabesk dinlemek zarardan başka bir şey değildir. Müzik bir tedavi yöntemidir. Arabesk ise tedavi bir yana insanların mevcut acılarından güç alarak bir sömürü ve elem yüklü boş araklama şarkılar olarak öne çıkar. Hem de sanatların en zorudur. Müzik bir sanattır ve hiç bir sanat insanlara "acı" vermek için kullanılamaz. Atalarımız bu unsuru İnsan tedavîsinde son derece başarılı bir şekilde uygulayan insanlardı. İnsan sağlığına göre yapılan müzikler, kullanılan ritmler, makamlar... Müziği asaletli bir şekilde icra eden ve hakkını veren insanlardı atalarımız. Böyle bir kültürel birikimin ardından Arabesk'e yakınlaşma, ülkemizdeki yozlaşmanın her alana yayıldığının açık bir göstergesidir. http://www.karakutu.com/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=1713
.
.
.
Arabesk Yahudi İlahisi mi?
AKP Adana Milletvekili Atilla Başoğlu’nun davetlisiydik. Bu defa değerli danışmanları Noyan ve Abdullah Beylerin de tavsiyeleriyle istişarenin gücüne inanan biri olarak Petrol mevzusunda bizlerin de görüşlerini almayı uygun bulmuşlar. Yola çıkarken bir günlüğüne gidiyorum diye planlama yapmıştım ama bir haftaya yakın kalmak zorunda kaldım. Bunda hem Atilla Bey’in hem de değerli danışmanlarının dostlukları; hem de ummadığımız derece de farklı çevrelerden şahsımıza duyulan hüsnü zannın da etkisi oldu.
Ankara’ya gittiğimde Atilla Bey’in üzerinde çalıştığı görüntü ve ses teknikleriyle hem tüketicilerin hem de televizyon başında seyircilerin nasıl biliç altı işlendiği ‘Subliminal’ ( http://en.wikipedia.org/wiki/Subliminal_message ) konuda görüşülüyordu. Hürriyet Gazetesi mevzuyu bir gün önce (ne hikmetse?) manşet yapmıştı. Bu konuyu gerek dostum Ömer Özkaya’nın da kitabında irdelediği CIA VE ZİHİN KONTROL OPERASYONLARI kitabından, gerekse HALK BİLİMİ kaynaklarında yer alan fizik ötesi varlıklarla temas konularına vakıf olmuş kaynak kişilerden biliyordum. Bir de bu konuda RUSYA, ABD gibi Enstitü bazında konuları inceleyen ülkelerin yanında TİBET gibi ezotorik güçler ve teknikleriyle ilgili çalışmaları yakından takip eden dostlarla da takip ettiğimden benim için yeni ve ilginç değil ancak kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından önemli bir konuydu.
O akşam yemekteki konu; bir gün önceki manşetimiz yani Subliminal görüntü ve ses teknikleriyle daha farklı neler çalışıldığıydı. Mükellef sofrada sohbeti bu konuda 10 yıldan fazla bir süredir çalışan dostumuz açtı. Prof. Dr. Mustafa Erdoğan Sürat’te adeta ilmi destek kıtası gibi hareket ederek sanal gibi görünen sohbeti ressamın kurgusunu tuvale dökmesi gibi anlaşılır hale getirdi. Ayrıca Nükleer Enerji konusunda Türkiye’de uzun süredir çalışan Azeri bir profesör de yemeğin sonuna doğru yaptığı açıklamalarla konuya hiç de yabancı olmadığını ispatladı.
Konuşmalar kavileştiği bir anda Sayın Sürat, Türkiye’de bu Subliminal görüntü ve ses üzerinde oynanan en büyük oyunun bir de müzik piyasası üzerinden yürütüldüğünü söylediki bence yemekte ki en önemli buydu. Kendisi AKUSTİK MATEMETİK konusunda uzman olmasının yanında baba tarafından YAHUDİ olduğunu da söyledi. Haliyle YAHUDİ İLAHİLERİNİN DE NASIL BİR (İÇSELLİK) taşıdığını iyi biliyor.
Peki bu Müziği sormakta gecikmedik..
Cevap da gecikmedi; ARABESK dedi.
Sayın Sürat devam etti. Siz yıllardır özellikle MÜSLÜM GÜRSES, İBRAHİM TATLISES ve KİBARİYE’nin ARABESK adı altında ne söylediğini sanıyorsunuz ki dedi. Sayın Prof. Kibariye’nin bu konuda her ne kadar okumamış olsa da YAHUDİ İLAHİLERİNİ ARABESKLİ SOKUŞTURMALARINDAN DOLAYI dolayı doktoralı olduğunu bile söyledi. AYRICAAAA İbrahim Tatlıses’in bir çok şarkısının yanısıra MAVİ MAVİ MASMAVİ şarkısının İSRAİL BAYRAĞI’ndaki NİL ve FIRAT nehirlerini simgeleyen o iki mavi gizemli bant için döktürüldüğünü de söyledi. MÜSLÜM GÜRSES’in ise 50’den fazla şarkısı ise bu meyandaymış. Hatta sohbetin tam burasında bir de espiri yapıldı. Şimdi bu zata siz MÜSLÜM BABA MI DERSİNİZ MÜSLÜM KOHEN Mİ?...
ANLAYACAĞINIZ, Sayın Sürat’in açıklamalarıyla bu güzide sanatçılarımazın yanısıra bir çok sözde sanatçını emek verdiği bu müzik türü ARABESK adı altıda aslında YAHUDİ İLAHİLERİ olarak yıllarca SEVGİLİ NESLİMİZE hizmet vermiş.
Oysa sizler daha düne kadar YUNUS EMRE gibi yüce TÜRK milleti’nin ve TÜRÇEMİZİN milli ve manevi dinamiklerine ilim nurunu ve kelam kudretini akıtmış ulularının dörtlüklerini, ilahi tarzı musikiye uyarlanmış diye dinleyemezdiniz... Müsbet veya menfi ses ve görüntünün insan üzerindeki tesirlerini bilmem anlatmaya gerek var mı? İnsan ruhu ve bedeni üzerindeki bırakın tesirlerini bitkilere dahi tesirleri hususunda yüzlerce ilmi eser var. O yüzden ARABESK dinleyenlerin sosyo-kültürel yapısı hakkında Halk Bilimci belleğimizle teşhis ve tespit de bulunmaya gerek duymuyorum. Ancak şunu da söylemeden edemeyeceğim. Bir müzik veya musiki türünü dinleyen insanların yaşantılarına dikkat edin; RUHLARININ ŞEYTANA MI YA DA RAHMANİ VARLIKLARA MI DOST OLDUĞUNU RAHATLIKLA GÖRECEKSİNİZ.
‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’
Allah aşkına beraber bakalım aynaya düşen görüntüye:
Mekan: Bar, Pavyon, Taverna, şehirde olup şehir kültüründen uzak evler...
Dinleyici kesimdeki baskın Tipler: Fuhuş, Gasp, Melankoli, Argo, Bitirim Pozları, Sigara-Uyuşturucu, Fondip üstüne fondip...
Kullanılan enstrümanlar : JİLET-DÖNER BIÇAĞI, ŞİŞ
Bir de bu sözde müziği icra edenlerin karnesini çıkarın.
İşin özeti; ‘TENCERE DİBİN KARA, BENİMKİ SENDEN KARA’ !!!
Her alanda olduğu gibi müzikte de ‘MEDENİLERE’ iş düşüyor. Bu tarz seslerle insanın bedeninde hangi soyut varlıkların hakim duruma getirilmeye çalışıldığını biliyorsunuz. Eskilerin habis-i ervaha dediği habis ruhlarla kuşatılmış bir toplum hayvandan daha sefil dürtüler için yaşayacaktır elbet.
HER SES SAHİBİNİN DAVETÇİSİDİR!
Ezan Sesi, Şofar sesi, Çan sesi....
Ya Sur’a üflenen?..
.
.
.
Şeytan, rock müziğin tam kâlbinde!
Led Zeppelin… Michael Jackson… Beatles… Madonna… Metallica… Eagles… Rolling Stones… "Dikkatli" müzikseverler, her biri rock müzik tarihinde birer kilometre taşına dönüşmüş bütün bu solist ve grupların birçok sevilen parçasında son yıllarda ardarda "şeytana övgüler içeren bölümler" yakalıyorlar. Pekiyi, nasıl oluyor da sözleri görünüşte son derece anlaşılır ve masum olan, dahası yıllardır müzikseverler tarafından keyifle mırıldanılan bunca ünlü şarkıda "satanizm propagandası" yapılabiliyor? Cevap, tam da şeytani bir zekâya yaraşır cinsten: Satanist propaganda cümleleri bu tip şarkılar sadece geriye doğru çalındığında duyulabiliyor! Madonna'nın piyasaya ilk kez sürüldüğü 1987 yılında müzik listelerini altüst eden ve günümüzde de genç kuşaklarca hâlâ ilgiyle dinlenen kült parçası "Like a Prayer" (Bir Mümin Gibi) şu bildik cümleyle başlar: "Life is a mystery…" (Hayat bir sırdır). "E, ne var ki bunda haber olacak, şeytan bu cümlenin neresinde?" dediğinizi duyar gibi oluyoruz. Oysa şeytan, kendisine yakışacağı üzere, sözkonusu şarkının tam "tersinde" yerini almış durumda. Parçayı bir MP3 kaydı şeklinde edinip giriş bölümünü tersine okumayla dinlediğiniz zaman Madonna'nın âdeta yalvarır bir edâyla "O, hear our savior satan" (Kurtarıcımız şeytan, duy bizi!) dediğine dehşet içinde tanık oluyorsunuz. Diyelim ki bu yalnızca can sıkıcı bir tesadüf, İngilizce fonetiğinin Madonna'ya yaptığı bir azizlik… O hâlde, ondan çok daha ünlü bir başka örneğe, 30 yıldır dünyayı kırıp geçiren ve artık "damar romantizm"in simgesine dönüşmüş olan bir besteye, "Hotel California"ya geçelim hemen. Eagles grubunun dinleyenlerin bir türlü tadına doyamadıkları, geniş kitleleri her dem mest eden bu parçasının bir dizesi aynen şöyle: "There were voices down the corridor, thought I heard them say, welcome to the Hotel California." (Duyduğum sesler koridorun derinliklerinden geliyordu, onlara Hotel California'ya hoşgeldiniz de.) Oteline gelen konuklara güleryüzle hoşgeldin demek her işletmecinin en doğal görevi elbette, ancak bu bölümü tersten dinlediğinizde "Yeah Satan, he organized his own religion" (Yaşasın şeytan, o kendi dinini kurdu) diye başlayan ve şeytana bağlılığı yücelterek sürüp giden bir bölüm duyuyorsanız, o zaman işler bir parça değişecektir. Üstelik, "California"nın gerçekte bir otel falan değil Los Angeles'te büyük bir caddenin adı olduğunu ve yeryüzünün ilk resmî şeytan tapınağının da 1968 yılında satanistlerin lideri Anton Zsandor Lavey tarafından yine bu cadde üzerinde kurulduğunu biliyorsanız, huylanmalarınız daha da artacaktır. Çoğunluğu ABD'de ve İngiltere'de faaliyet gösteren bir dizi din adamı ile müzik araştırmacısı, içinde "satanist" propaganda cümleleri barındıran bu gibi kült mertebesine erişmiş parçaların sayısını günümüzde 50'ye kadar ulaştırmış durumdalar. Bu irkiltici listede Michael Jackson'dan Metallica'ya, Led Zeppelin'den Rolling Stones'a, AC/DC'den Beatles'a dek uzanan daha birçok ünlü solist ve grubun yer alması ise durumu daha da vahimleştiriyor.
"Back-masking" tekniğinin uygulanışı Yeni Şafak ( http://yenisafak.com.tr/arsiv/2004/aralik/21/g07.html ) muhabirinin internet üzerinden ulaşarak konuyla ilgili görüşlerine başvurduğu Amerikalı müzik araştırmacısı Jeff Milner, satanist inanç dalgasının rock grupları arasında özellikle 1960'ların sonları ile 1970'lerde büyük bir hızla yayıldığına dikkati çekerek, içinde bu tür mesajlar barındıran bestelerin de daha çok bu döneme ait olduğunu vurguladı. "Böyle yüzlerce parça yapıldığına inanıyorum, ama kesin olarak ortaya çıkartılanlar şimdilik birkaç düzine kadar" diyen Milner, geçmiş müzikal kayıtları ayrıntılı biçimde incelemeye olanak veren dijital stüdyo teknikleri geliştikçe her geçen gün yeni yeni örneklerin gün ışığına çıkacağını belirtmekte. Konuyla ilgili olarak ayrıntılı bilgiler veren Amerikalı araştırmacı, bir bestenin içine ters yönde dinlendiğinde ortaya çıkan mesajlar yerleştirmenin teknik yöntemini ise şöyle açıkladı:"Yapılan işe müzik endüstrisinde "back-masking" (arka planı perdeleme) deniliyor. Besteci önce asıl söylemek istediklerini aynen şarkı söyler gibi banda okur. Sonra bunları tam tersten tekrar tekrar dinleyerek, o gizli cümleleri elde edebilmek için ne tür bir güfte yazması gerektiğini tesbit eder. İstediği sesleri veren söz dizinlerini sabırla oluşturup okuduğunda ise parça artık geriye doğru her çalınışında bu tür propagandist bölümler içerecektir. Buradaki amaç mesajı geniş kitlelerle değil, yalnızca mürit düzeyine ulaşmış olan sıkı takipçilerle paylaşmaktır. Yani, tıpkı Ortaçağ'ın ürkütücü okültist grupları gibi fanatik hayranlarıyla bir tür tarikat ilişkisi içindeler. En sevdikleri arka plan nakaratı ise 'natas'tır. Yani, şeytanın İngilizce tersten yazılışı. Günümüzde böyle örneklere özellikle metal müzikte rastlıyoruz. Rock müzik tarihinde ise bu tür denemeleri en sık yapan müzisyenler Led Zeppelin'den Jimmy Page ve Robert Plant'tir. Bildiğiniz gibi, her ikisinin de sadık birer satanist olduğuna ilişkin iddialar son otuz yıldır dilden dile dolaşmakta. Ama onlar bunu sürekli reddettiler. Bunun dışında Rolling Stones'tan Mick Jagger'in, Michael Jackson'un ve Beatles üyelerinin de bu işlere meraklı olduğu yönünde bazı bulgular var. Bu sanatçıların hepsinin ünlü satanist lider Aleister Crowley'e karşı özel bir ilgisi vardı. Öyle ki Beatles, Crowley'in resimlerini albümlerinin kapaklarına kadar taşıdı." 1875-1947 yılları arasında yaşamış olan İngiliz din düşmanı ve büyücüsü Crowley, müritlerine tersten konuşmanın "şeytanın dili" olduğunu anlatır ve onlara tersten konuşma sanatını mutlaka öğrenmelerini öğütlerdi.
Felaketler dizisiyle sarsıldılar
Albümlerinde elde ettikleri büyük müzikal başarılara karşın özel yaşamları kimi dönemlerde tiksinti verici türden yozluklara sahne olan Led Zeppelin üyeleri, zirveden hiç inmedikleri 1970'lerde ilk darbeyi grubun solisti Robert Plant'in küçük oğlunun 1978'de âni bir mide rahatsızlığı sonucu ölmesiyle aldılar. Bazı İngiliz yayın organları bunun rakip bir okültist grubun küçük çocuğa yaptığı ölüm büyüsü yüzünden gerçekleştiğini bile savundu. Çünkü hem grubun solisti Plant'in hem de gitarist Page'in yoğun olarak büyücülükle ilgilendikleri dedikoduları o günlerde ayyuka çıkmış durumdaydı. Grubun satanist olduğu yönündeki bu tür suçlamalar giderek arttı ve sonuçta batıdaki 40 büyük radyo istasyonu aldıkları ortak bir kararla Led Zeppelin albümlerini çalmayı reddettiler. Bu arada grup, şaibeli şarkı sözlerini ve konserlerindeki kışkırtıcı tutumlarını dikkatle izleyen kilisenin de aforoz tehdidiyle karşı karşıya kalacaktı. Yoğun biçimde uyuşturucu kullanıp Page'e ait gizemli şatolarda kara büyü toplantıları yapan Led Zeppelin'ciler son "ilahî darbe"yi ise 1980 yılında aldılar. Grubun belkemiği sayılan ve müzik tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı davulcusu olarak kabul edilen "Bonzo" lâkaplı John Bonham, bir konser öncesinde kaldıkları otelde genç yaşta hayatını kaybetti. Henüz 32 yaşında olan Bonham, aşırı alkolden dolayı komaya girdiği odasında ölü bulunduğunda, kendi kusmuğunun içinde boğulmuş bir durumdaydı. Led Zeppelin üyeleri bu olaydan sonra grubu bir daha biraraya gelmemek üzere dağıttılar.
Gizli satanizm propagandası içerdiği ileri sürülen bazı ünlü şarkılar
Kimler yok ki bu karanlık âlemde!
1- The Eagles / "Hotel California", "This Far Down the Line"
2- Madonna / "Like a Prayer"
3- Michael Jackson / "Beat it", "Morphine","Man in the Mirror"
4- AC/DC / "Dirthy Deeds"
5- Rolling Stones / "Tops"
6- Metallica / "Am I Evil?"
7- Beatles / "Sergeant Pepper's Lonely"
Led Zeppelin'den satanist şarkıların en azılısı: Stairway to Heaven (Cennete Uzanan Merdiven)Rock tarihinin Pink Floyd ile birlikte en karizmatik iki grubundan biri olarak kabul edilen Led Zeppelin, aynı zamanda "içine şeytanî mesajlar gizlenmiş besteler yapma" konusunda da sabıka dosyası en kabarık ekip… Grubun günümüzde artık bir efsaneye dönüşmüş durumdaki ünlü şarkısı "Stairway to Heaven" ise bu sinsi kamuflajın teknik başarı açısından zirveye ulaştığı çalışma oldu. Bir grup Batılı araştırmacının, toplam süresi 12 dakikayı bulan bu popüler şarkının ortalarında bir yerde yakaladığı tüyler ürpertici "back-masking" bölümü aynen şöyle: (Şarkının normal akış cümleleri / 04'20"-04'41" arası)"If there's a bustle in your hedgerow, don't be alone now,(Eğer bahçenizde bir karışıklık varsa, sakın ola hiç telaşa kapılmayın)It's just a spring clean for the May queen.(Bu sadece Mayıs kraliçesinin yaptığı bir bahar temizliğidir)Yes there are two paths you can go back,(Evet, iki patika yol mevcut izleyebileceğiniz)But in the long run there's still time to change the road you're on."(Fakat böylesine uzun bir koşuda üzerinde ilerlediğiniz yolu değiştirmek için hâlâ zamanınız var) Bu hâliyle en azından görünürde hiçbir satanik propaganda içermeyen şarkı, bir MP3 kaydından aynı hızla tam tersine çalındığında ise yukarıdaki cümleler şu biçimi alıyor: Here's my sweet satan / İşte benim sevimli şeytanım - The one whose little path would make me sad whose power is satan / Bu küçük patikada ilerleyen beni hasta eden şey, şeytanın - toolshed where he made us suffer, sad satan / Kederli şeytanın bize ızdırap verdiği bir malzeme kulübesi vardı (Burada geçen "malzeme kulübesi/toolshed" deyimi de bir başka şifre. Bu, grup üyelerinden Jimmy Page'in satanik ayinler düzenlemek üzere 1970'lerde satın aldığı tarihî bir evin adıydı.) Parçada ayrıca, "Your stairway lies on the whispering wind" (Merdivenin fısıldayan rüzgarın üzerinde uzanır) dizesi de tersten dinlendiğinde "Because I live for satan" (Çünkü şeytan için yaşıyorum) sonucunu veriyor. "Stairway to Heaven"in ilgili bölümünü normal hâliyle ve tersten dinlemek isteyenler, internetteki şu siteyi ziyaret edebilirler: http://jeffmilner.com/backmasking.htm