21 yıllık savaş yorgunu halk, bir yandan ayağa kalkmaya çalışırken, diğer yandan yabancı devletlerin çıkarları yüzünden geri kalmışlık çemberini kıramıyor. Yabancı ülke askerlerinin işgali altındaki sokaklarda hem Afgan askeriyle polisini hem de Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) komutasındaki ülke askerlerini görmek mümkün.
Ülkede yoksulluk had safhada. Savaş nedeniyle altyapı tamamen çökmüş. Su şebekeleri henüz onarılamamış. Başkent Kabil'de bile su sıkıntısı dayanılmaz boyutlarda. 5 milyonluk kente günde sadece 1 saat su verilebiliyor. Halk ellerindeki bidonları doldurarak gün boyu su ihtiyacını karşılıyor. Diğer kentlerde ise su kuyuları ve tulumbaları var. Bazı kırsal bölgelerde su kuyuları da olmadığı için halk, çamur renginde akan derelerden aldıkları suyu kaynatıp içiyor. Çamaşırlar için ise bekletilen su kullanılıyor. Ülkenin neredeyse tamamı elektrik sıkıntısı çekiyor. Birçok kentte elektrik hiç yok, başkent Kabil'e bile 2 günde bir 4 saat elektrik veriliyor. Yani bir gün var, bir gün yok. Durumu iyi olanlar geri kalan zamanlarda mazotla çalışan jeneratörlerle elektrik elde ediyor. Hava karardı mı Kabil semalarını jeneratör sesleri sarıyor. Gece saatler 23.00'ü gösterdiğinde ise sessizlik hakim. Yeni anlaşmalar gereği, bu yılın sonlarında Özbekistan'dan elektrik alınacak. Şu an toplam 3 elektrik santrali var. Surubi'deki santral Kabil'e, Nağlu'daki santral Celalabad'a ve Pulihumri de kendisine ve bölge ilçelere elektrik sağlıyor. Kanalizasyon sistemi Kabil'de dahi yok. Bunun yerine geceleri boşaltılan foseptik kuyuları var.
Afganistan'da aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 41 ülkenin askeri var. Yabancı güçler, özellikle kuzey bölgelerinde güvenliğin garantisi gibi dururken, güneyde işgalin adı okunuyor. Ülke "savaş ve barış", "direniş ve kalkınma", "istila ve özgürlük" kavramlarıyla coğrafi olarak kuzey ve güney şeklinde tam ortadan ikiye bölünmüş. Kuzeyde güvenliği ordu ve yerel aşiretlerin sağladığı, kalkınmaya açık, güvenlik kaygısının yatırımlarda fazla caydırıcı olmadığı bir hava hakim. Buna karşın güneyde ise Amerikan işgali ve yeniden var olmaya çalışan Taliban.
Amerikan işgalinden bu yana ülke yönetiminde Hamid Karzai ve ekibinin geldiği Kuzey İttifakı'nı oluşturan gruplar etkili. İşgali hazırlayan Zalmay Halilzad'ın tavsiyesiyle göreve getirilen ve bağımsız gözlemcilerden geçer not alamayan seçimlerle işbaşı yapan Karzai yönetiyor Afganistan'ı. Onu en çok meşgul eden ise giderek büyüyen Taliban tehlikesi.
Ülkenin adı İslamic Republic of Afghanistan, yani Afganistan İslam Cumhuriyeti. Ancak "Bu sıfatı hak edecek hangi uygulama var?" derseniz cevap alamazsınız. Yeterli eğitimin verilemediği ülkede "cehalet" en yaygın kavram. Köylerde, bazı kentlerde hâlâ kabileler, aşiretler etkili. Feodal yapı, siyasette de ticarette de hala çok güçlü. Devlet Başkanı Hamid Karzai de bu desteği alabilmek için sık sık aşiret liderleriyle görüşerek onlara hükümette çeşitli imtiyazlar veriyor.
ABD'li yetkililer yıllardır savaşla iç içe yaşayan Afganistan'da ülke ekonomisini ve isyancılarla mücadelenin seyrini kökünden değiştirmeye yetecek miktarda yeni maden rezervleri bulunduğunu açıkladı.
Bulunan rezervlerin değerinin 1 trilyon dolar olduğu ifade ediliyor.Ülkenin daha önce bilinen rezervlerinden çok daha fazla olan madenler arasında demir, bakır, kobalt, altın ve lityum bulunuyor.ABD'li yetkililer yeni bulunan rezervlerin miktarı konusunda oldukça iyimser tahminlerde bulunurken, bu kaynakların Afganistan'ı dünyanın en büyük madencilik ülkesine dönüştürebileceğini belirtiyor.
LİTYUMUN SUUDİ ARABİSTAN’I
Örneğin ABD Savunma Bakanlığı'nın merkezi Pentagon'daki bir iç yazışmada, Afganistan'ın taşınır bilgisayarların pillerinin üretiminde ham madde olarak kullanılan lityum konusunda, Suudi Arabistan'ın petroldeki hakimiyetine benzer bir noktaya ulaşabileceği belirtiliyor.Afganistan'daki yeni rezervlerin Pentagon yetkilileri ve ABD'li jeologların oluşturduğu küçük bir ekip tarafından bulunduğu belirtiliyor.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, hem Afgan hükümeti hem de Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai yakın dönemde bu gelişme konusunda bilgilendirildi.Yıllardır savaşla iç içe yaşayan ülkede bulunan rezervlerin işlenmesi için madencilik endüstrisinin kurulmasının uzun yıllar alması beklense de kaynakların miktarı nedeniyle ülkeye yoğun oranda yatırım yapılacağı tahmin ediliyor.http://www.milliyet.com.tr/afganistan-da-devrim-yaratacak-maden-rezervleri-bulundu/dunya/sondakika/14.06.2010/1250684/default.htm
Bulunan rezervlerin değerinin 1 trilyon dolar olduğu ifade ediliyor.Ülkenin daha önce bilinen rezervlerinden çok daha fazla olan madenler arasında demir, bakır, kobalt, altın ve lityum bulunuyor.ABD'li yetkililer yeni bulunan rezervlerin miktarı konusunda oldukça iyimser tahminlerde bulunurken, bu kaynakların Afganistan'ı dünyanın en büyük madencilik ülkesine dönüştürebileceğini belirtiyor.
LİTYUMUN SUUDİ ARABİSTAN’I
Örneğin ABD Savunma Bakanlığı'nın merkezi Pentagon'daki bir iç yazışmada, Afganistan'ın taşınır bilgisayarların pillerinin üretiminde ham madde olarak kullanılan lityum konusunda, Suudi Arabistan'ın petroldeki hakimiyetine benzer bir noktaya ulaşabileceği belirtiliyor.Afganistan'daki yeni rezervlerin Pentagon yetkilileri ve ABD'li jeologların oluşturduğu küçük bir ekip tarafından bulunduğu belirtiliyor.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, hem Afgan hükümeti hem de Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai yakın dönemde bu gelişme konusunda bilgilendirildi.Yıllardır savaşla iç içe yaşayan ülkede bulunan rezervlerin işlenmesi için madencilik endüstrisinin kurulmasının uzun yıllar alması beklense de kaynakların miktarı nedeniyle ülkeye yoğun oranda yatırım yapılacağı tahmin ediliyor.http://www.milliyet.com.tr/afganistan-da-devrim-yaratacak-maden-rezervleri-bulundu/dunya/sondakika/14.06.2010/1250684/default.htm
Vietnam savaşı döneminde, orduya alınmaktan korkan genç erkekler kendilerini bilerek sakatlıyor, evlilik yapıyor, Kanada’da kaçıyor veya savaşın getirdiği bir diğer alternatif olarak Asya’daki amansız çatışmalarda hayatını kaybediyordu.
Ancak günümüzde, bazı askerler en başından beri hazırlıklı oldukları kaderlerini kabullenerek savaşa gönüllü oldu. Ancak yılların ardından savaş yüzü görmemeleri öfke, üzüntü ve utancı bir araya getirdi.
Orduya katılan askerlerin birçoğu, çatışmaya girmiş olmanın çok az sivil tarafından tam olarak takdir edildiğini belirtiyor. Bugün terhis olan askerleri üye olarak kabul eden American Veterans grubunda iletişim yöneticiliği yapan Agg, “Sokaktaki ortalama bir insan savaşmak için gönüllü olmak istemiyor, bu yüzden savaşa girmek için bir kişiyi motive eden güdüleri anlamıyorlar” diyor.http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15403131
Ancak günümüzde, bazı askerler en başından beri hazırlıklı oldukları kaderlerini kabullenerek savaşa gönüllü oldu. Ancak yılların ardından savaş yüzü görmemeleri öfke, üzüntü ve utancı bir araya getirdi.
Orduya katılan askerlerin birçoğu, çatışmaya girmiş olmanın çok az sivil tarafından tam olarak takdir edildiğini belirtiyor. Bugün terhis olan askerleri üye olarak kabul eden American Veterans grubunda iletişim yöneticiliği yapan Agg, “Sokaktaki ortalama bir insan savaşmak için gönüllü olmak istemiyor, bu yüzden savaşa girmek için bir kişiyi motive eden güdüleri anlamıyorlar” diyor.http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=15403131
Afgan Savaşının gidişatını tamamen değiştirebileceği belirtilen raporlarda yüzlerce Afgan sivilinin öldürülmesinin dünya kamuoyundan nasıl gizlendiği de belgeleniyor.http://www.8sutun.com/ABD-rezaleti-gözler-önüne-serildi_87983.html
NATO uçağı Afganistan'da tanker vurdu: 90 ölühttp://www.hurriyet.com.tr/dunya/12412212.asp
Afganistan hükümetinden yapılan açıklamada, geçen hafta NATO / ISAF saldırısında 45 sivilin öldüğü belirtildi.http://www.haberturk.com/dunya/haber/536142-koalisyon-gucleri-afganistanda-sivilleri-oldurdu