Tarikat ; Elohimlerin dünyaya indiklerinde yanlarında Hz. İsa, Hz. Muhammed, Hz. Musa ve Buda' yı getireceklerini de söylüyor.
Bu söylem bir çok insanın aklını ilk bakışta çelebilir çünkü her cemaat kendi dini liderinin bir gün geri gelip idareyi almasını ister veya bekler, en azından ümit eder.
Ancak bu geliş dünya dışından ya da Tanrı kaynaklı değilse işte o zaman ortada sahneye konan çok tehlikeli bir oyun - komplo olması ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Böyle bir dönüş insan eliyle tıp alanında, bugünkü bilimsel ve teknolojik gelişmeyle mümkündür.( ...?!XtrGt ) Rael tarikatının insan klonlama - kopyalama ile ilgili çok gizli ciddi finansman ve çalışmalarının olduğu söyleniyor. Bahsi geçen dini liderlerin, kutsal emanetlerden ( sakal-ı şerif gibi ) elde edilen DNA'ları kullanılarak 2000 yılında klonlanmış olma ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Peygamberlerin ortaya çıkma ve kemale - olgunluğa erme yaşlarının ortalama 35 yaş olduğunu düşünürsek, 2000 yılı civarında doğan bir insan yavrusunun olgunluk çağı da 2035 civarları olacaktır. Eğer ki RAEL tarikatı tarihimizdeki 4 büyük dini liderin DNA'larını ele geçirdiyse ve 2000 yılında klonlama yöntemiyle bu DNA'lardan insan yavruları elde ettiyse, büyük ihtimalle şu an 9-10 yaşlarında olan klonlar bir yerlerde gizlice beyinleri yıkanarak büyütülüyor ve 2035 yılında ortaya çıkacakları "BÜYÜK KOMPLO" için hazırlanıyor olmalı.http://sonkorsan.blogcu.com/entry.php?u=sonkorsan&e_id=46853451&title=raeilan-rael-raelyan-tarikati-sifresi
Rael, insanların klonlanmasına karşı çıkanlara nasıl bir yanıt verdiği sorusuna, bunların temelinin dine dayalı önyargılar olduğunu belirterek şöyle dedi: “Her zaman bilimi durdurmaya çalışan kişiler vardır. Onlar elektriğe, buhar makinesine, uçmaya, Ay’a çıkılmasına ve antibiyotiğe de karşı çıktı. İnsanlığı Ortaçağ’ın karanlığına sürüklemek isteyen hareketin başını çeken de hep Katolik kilisesi olmuştur. Ben bu harekete Taliban hareketi diyorum. Artık bilimi Tanrı’nın yerine koyma zamanı gelmiştir.”http://www.evrensel.net/03/01/04/toplum.html
...13 Aralık 1973'de henüz 28 yaşında genç bir rallici olan Claude Vorilhon gezmek için Fransa'nın Clermont Ferrand yakınlarındaki sönmüş Auvergne Yanardağı'na gider. Birden bire parlak ışıklar saçan bir UFO, 10 metre yakınına iner ve içinden badem gözlü, uzun saçlı, kısa ve siyah sakallı bir uzaylı çıkar. Vorilhon'u uçan daireye bindirir. Adının Elohim olduğunu söyleyen uzaylı, Vorilhon'a "İnsanlara sizin ve bizim ne olduğumuz gerçeğini söyleyeceksin" der. Şaşıran Vorilhon neden kendisinin seçildiğini sorar. Onlar da şu ilginç yanıtı verir: "Fransa, demokrasinin doğduğu ve bütün dünyaca hür bir ülke olduğu unvanına sahiptir. Ayrıca, zeki ve her şeye açık bir bellekle bakan birine ihtiyacımız vardı. Her şeyden önemlisi de hür düşünceli ve dine karşı olmayan birini istiyorduk. Yahudi bir babadan ve Katolik bir anneden doğduğun için senin, dünya tarihinin iki önemli insan grubu arasında önemli bir bağ olduğunun kararına vardık. Bu nedenle seni seçtik."
.
...Müritlerinin kendisine "dinlerin dininin peygamberi" diye inandığı Vorilhon’un emirleri doğrultusunda Rael tarikatı Türkiye’yi kendisine hedef seçti. İlk olarak 2004 yılında Taksim’de beş yıldızlı bir otelde ilk toplantılarını gerçekleştiren tarikatın Türkiye liderliğine de Suat Sular adında farmakolog olduğunu söyleyen, 22 dil bildiğini iddia eden, tıpkı tarikatın lideri gibi eski rallici olan biri atandı. 61 yaşındaki Suat Sular, Endonezya’da Java Adası’nda bir dönem uzaylılarla randevulaşıp görüşme yapacağını da öne sürmüştü. Sular, o tarihte tarikatın Türkiye’ye gelişini uzaylıların Fırat havzasına olan ilgileriyle açıklamıştı. Tarikatın Ortadoğu Temsilcisi Leon Mellul ve ekibinin de katıldığı toplantılara Türklerin katılımı sağlanmaya çalışıldı. Rael tarikatı, 2004 yılında ortaya çıkan skandal görüntülerle Türkiye’de zor günler yaşamaya başladı. Çünkü uzay ve seks tarikatı Rael üyeleri müzik eşliğinde soyunuyor, öpüşüyorlar, tarikatın bir ritüeli olan "seks ayinini" gerçekleştiriyorlardı. O tarihten itibaren tarikat faaliyetlerini daha bir gizli yapma yolunu seçti. Çünkü gerek Türk devletinden, gerekse de toplumdan büyük tepki görmüşlerdi.
.
...Uzaylıların bir gün geleceği ve kendisinden yapmalarını istediği elçilik binasını da zaten İsrail’de tasarlıyor. Ancak İsrail devleti 1990’lı yıların başından bu yana tarikatın bu talebine olumsuz yanıt veriyor. Vorilhon uzaylıların bu duruma kızdıklarını şu sözleriyle anlatıyor: "Elçiliğimizin hükümetin vereceği bir toprak parçası üzerinde İsrail’de yapılmasını arzu ederiz, kabul etmezlerse başka ülkeye kurabilirsin ve İsrail’e elçimizi tanımadığı için yeni bir ceza verilecektir." Uzaylıların kendisine "Sen, dinlerin dini peygamberisin" dediğini öne süren Vorilhon’un tarikatında "şehvani eğitim" adı altında da kurallar bulunuyor. "Vücudundan veya çıplaklığından hiçbir zaman ayıplık duymayacaksın ki onlara verilen görünüşten utanç duyanlardan yaratıcılarımızı daha hiçbir şey gücendiremez" diyen tarikatın lideri, sınırları kaldırıp kadın üyelere evlenmeden çocuk yapmalarını öğütlüyor. Evliliği reddeden tarikat, üyelerine ülkelerinde askerlik yapmamaları emri de veriyor! Tarikatın lideri en geç 2035 yılında yaratıcı olarak kabul ettikleri Elohim’in dünyaya geleceğini ve beraberinde Musa, İsa, Buda ve İslam dininin peygamberinide getireceğini öne sürüyor.http://www.cayyoluonline.com/friends/haber.php?haberid=278